İş Kazası Nedeniyle İşverenin Hukuki Sorumluluğu ve Tazminat
- Furkan Demirezen
- 7 Mar
- 2 dakikada okunur

İş kazası, işçinin işverenin gözetimi altında çalışırken, işyeri veya iş ile ilgili bir faaliyet sırasında uğradığı bedensel veya ruhsal zarar verici olay olarak tanımlanır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve hakim Yargıtay içtihatlarına göre, aşağıdaki durumlar iş kazası olarak kabul edilir:
İşyerinde Meydana Gelen Kazalar: İşçinin işyerinde bulunduğu sırada uğradığı her türlü bedensel veya ruhsal zararlar iş kazası sayılır. Örneğin, işyerinde gerçekleşen bir kalp krizi, iş kazası olarak değerlendirilir.
Görevli Olarak İşyeri Dışında Bulunma: İşveren tarafından görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilen işçinin, asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda maruz kaldığı fiiller iş kazası olarak kabul edilir.
Bağımsız Çalışma Sırasında Meydana Gelen Kazalar: İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan kişinin, yürütmekte olduğu iş nedeniyle gerçekleşen her türlü olay iş kazasıdır.
Emziren Kadın İşçinin Süt İzni Sırasında Meydana Gelen Kazalar: Emziren kadın işçinin, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda maruz kaldığı kazalar iş kazasıdır.
İşveren Tarafından Sağlanan Taşıtla İşe Gidiş Geliş Sırasında Meydana Gelen Kazalar: İşçinin, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen her türlü kaza iş kazasıdır.
İş Kazası Nedeniyle Tazminat Davası ve Şartları
İş kazası tazminat davası, bir işverenin işyerinde çalışan işçinin iş ilişkisi nedeniyle yaralanması veya ölümü halinde, kendisine veya yakınlarına sorumlu işveren tarafından tazminat ödenmesi istemiyle açılan bir maddi ve manevi tazminat davası türüdür. Bu davalar, hem asıl işverene hem de alt işverenlere (taşeron) karşı açılabilir. Örneğin, bir inşaat projesinde ana yüklenici ve alt yükleniciler birlikte sorumlu tutulabilir.
İş Kazası Nedeniyle Cezai Sorumluluk
İş kazası sonucunda işveren ve diğer ilgililerin hukuki sorumluluğunun yanı sıra cezai sorumluluğu da gündeme gelebilir. İşverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almaması veya ihmal etmesi durumunda, taksirle yaralama veya taksirle ölüme neden olma suçlarından cezai sorumluluğu doğabilir. Ayrıca, işveren vekilleri, iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleri de görevlerini ihmal etmeleri halinde cezai sorumlulukla karşılaşabilirler.
İş Kazası Tazminat Davası Açma Süresi (Zamanaşımı)
İş kazası nedeniyle tazminat davası açma süresi, iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Ancak, iş kazası nedeniyle bir ceza davası açılmışsa ve ceza davasının zamanaşımı süresi daha uzun ise, tazminat davasında da bu süre uygulanır. Örneğin, taksirle ölüme neden olma suçunda ceza davasının zamanaşımı süresi 15 yıl olduğundan, tazminat davası için de 15 yıllık süre geçerli olacaktır.
Maddi ve Manevi Tazminat Hakları
İş kazası sonucunda işçi veya yakınları maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilirler. Maddi tazminat kapsamında, işçinin çalışma gücünün kaybı, tedavi giderleri ve diğer mali kayıpları talep edilebilir. Manevi tazminat ise, işçinin veya vefatı halinde yakınlarının yaşadığı acı ve üzüntünün hafifletilmesi amacıyla talep edilir.
İş kazaları, hem hukuki hem de cezai boyutlarıyla karmaşık süreçlerdir. Bu nedenle, iş kazası mağdurlarının haklarını etkin bir şekilde koruyabilmeleri için uzman bir hukuk bürosundan profesyonel destek almaları önemlidir.
Comments